Sinema Kitapları
‘Sevgili Halit’e mektuplar konuşuyor
İki yıl önce aramızdan ayrılan yönetmen Halit Refiğ’in 1976 yılında Amerika’da olduğu dönemde sanatçı ve yazar dostlarıyla yazışmaları dönemin sanat ve toplumsal ortamına ilişkin ilginç ayrıntılarla dolu.
Yönetmen Halit Refiğ, Aşk-ı Memnu’yu çektikten sonra yaşadığı sıkıntılı günlerde aldığı bir teklifi değerlendirerek Wisconsin Üniversitesi’nde ders vermek üzere eşi Gülper Refiğ ile birlikte Amerika’ya gider. Mektuplar aracılığı ile Türkiye’deki entelektüel çevreyle de bağını koparmayan Refiğ’in dostları Oğuz Atay, Giovanni Scognamillo, Pakize Barışta, Adnan Saygun, Yıldız Kenter, İlhan Usmanbaş’la yazışmaları Sevgili Halit başlığıyla yayınlandı. Mektuplar, 1976 yılının sanat, siyaset ve toplumsal ortamına ilişkin önemli detaylar barındırıyor. Oğuz Atay, Türkiye’deki sanat ortamında görmezden gelinmenin sıkıntısından sözeder mektuplarında sıklıkla. Oğuz Atay’ın mektubundaki “Sevgili Halit bu ülke seni üzdü” cümlesi aslında bütün kitabın özeti gibi. Refiğ’in o dönem Türkiye’deki gibi Amerika’da da günleri kolay geçmez. Ancak ciddi kazanımları olmuştur bu tecrübeden.
Sol medya ve Kemal Tahir
Refiğ ABD’de iken Kemal Tahir için bir anma programı düzenlenir. Atay, yapılan etkinliğe o dönemin ‘sol’ medyasının nasıl duyarsız kaldığını da yazar Refiğ’e: “Milliyet Sanat dergisine gitmiştik; derginin yöneticisi bize söz verdi ve atlattı, sadece küçük bir haber verdi. Anma gecesine muhabir, fotoğrafçı gönderecekti, hiç birini yapmadı. Cumhuriyet gazetesi iki satırla duyurdu. Biliyosun abicim, ‘çeteler’ aptallar ittifakı”. Bir diğer mektupta ise “Batılılar yapıcılık nedir bilir. Burada sana engel olan kuru bir kalabalık vardı ve galiba hep olacak. Gitmekle çok iyi yaptın. Seni Hollywod istemeli; ama dediğim gibi: Batı aptallığı işte” der Atay. Devlet sanatçısı Adnan Saygun ‘yerlilik’ vurgusu yapar ve şöyle der Refiğ’e mektubunda: “Bu toprakla bağınızı koparmadan sanatınızı nerede gerçekleştirirseniz oraya yönelmeniz tabiidir. Elverir ki kişiliğinizin damgasını taşıyan eserler verin”. Her satırında dostça ifadeler ve yapılan işlere dair samimi ifadelerin yer aldığı mektuplar Halit Refiğ’in kültür hayatımızdaki yerini bir kez daha netleştiriyor.
Oğuz Atay
Mehmet Akif gibi imanlısını görmedim
Oğuz Atay, Refiğ’e yazdığı mektuplarda sanat çevresine hakim olan kliğe dair ipuçları veriyor. Atay bir mektubunda da“Bu arada Mehmet Akif’i (Safahat) okudum. Adamın gücüne, sevgisine hayran oldum. Şimdiye kadar böyle gerçekten imanlı bir adama rastlamamıştım. Fakat ona da örümcek kafalı, miskin sağcılar sahip çıkıyor. Sahip çıktıklarına göre bir şey yapsalar ya” diye yakınıyor.
Yıldız Kenter
Tiyatroda ‘en solcu benim’ yarışı var
ŞEHİR Tiyatroları’nda ben solcuyum, ben daha solcuyum! yarışı var. Çetin Altan’ın Islıkçı diye bir oyunu prova ediliyormuş. Enn, olmak için çırpınan rejisör, Çetin’i çağırmış yahu şu genç kızla, genç oğlanın parktaki sahnelerinde oğlan kıza çok mutluyum, diyor. Bu çok burjuva bir kelime, şunu değiştirip, umutluyum yapamaz mıyız acaba demiş. Çetin çok güzel bir yazı yazmış, tepesi atmış olmalı.”
Giovanni Scognamillo
Yılmaz Güneycilik oyunu devam ediyor
GİovANNİ Scgonomillo,1976 yılı biterken mektubunda şu değerlendirmeleri yapar sinemamız hakkında: “Ah, evet “Yeni Türk Sineması, ne diyeyim, Lütfü ağbimiz bunca yıl sonra sinema estetiğini keşfetti. Atıf ise ne yapsın, gençliğini hatırlıyor. Yılmaz Güneycilik oyunu devam ediyor. Sanırım ki genel bir projesizlik var. Sorun yeni bir furyayı yaratmaktır ama ne ile ve nasıl yaratırsın? Hoş kimi için tek sebep sansürdür fakat ben buna inanmam.
STAR / Gülcan Tezcan

Etkinlikler
Perspektif’in Temmuz dosyası: “Göç ve Sinema”
Perspektif Dergisi Temmuz ayında “Göç ve Sinema” dosyasıyla yayınlandı.
Batı Avrupa’da milyonlarca Türk kökenli yaşıyor. Bu kesim, aynı zamanda sinema sektörüne de “göç sineması” ile farklı bir hareketlilik getirdi. Perspektif Dergisi’nin temmuz sayısı bu hareketliliği mercek altına alan “Göç ve Sinema” dosyasıyla yayınlandı.

“Yersiz-Yurtsuzluktan Evrenselliğe: Göç Sineması”. Fırat Çakkalkurt’un Perspektif’in “Göç ve Sinema” başlıklı dosyasının giriş yazısı için kaleme aldığı makale bu başlığı taşıyor. Bu başlık aynı zamanda, işgücü göçünün ardından Batı Avrupa’da yerleşik hale gelmiş sayısız insanın sinema alanında yaşadığı değişimi de özetler nitelikte.
Göç sinemasının, “üçüncü sinema” ve “aksanlı sinema” gibi kavramlarla da ifade edildiğini belirten Çakkalkurt, göç sinemasında eleştirel farkındalığın yüksek olduğunu vurguluyor. Çakkalkurt’a göre göç sineması, ana akıma mesafeli bir sinema türü. Çakkalkurt göç sinemasının bu yönüyle ulusal sinema kavramının boş bıraktığı alanda tamamlayıcı bir rol oynadığı görüşünde.
Dosyaya “Göçün Görsel Kültürü” başlıklı bir makaleyle katılan Dr. Ömer Alkın ise merceği “göç sineması”nın üreticilerine çeviriyor. Genç film yapımcılarının karşılaşacağı zorluklarla mücadele edebilmeleri için uygun şekilde düzenlenmiş bilgi kültürüne ve erişim kaynaklarına dâhil edilmeleri gerektiğini söyleyen Alkın, sinema ile ilgilenen göç kökenlilerin, sektöre erişimdeki zorluklarına değiniyor.
Dosyada Avrupalı Türklerin sinema tercihleri de araştırma konusu edilmiş. Meltem Kural “Avrupalı Türkler Ne İzliyor” başlığıyla kaleme aldığı yazıda Berlin merkezli film dağıtım şirketi AF Media’nın sahibi Ali Fidan’ın görüşlerini paylaşıyor.
Senarist ve yönetmen Yasemin Şamdereli ve Haluk Piyes gibi isimlerle söyleşilerin yer aldığı dosyada bütün yazılara buradan ulaşabilirsiniz.
Sinema Kitapları
Nuri Bilge Ceylan’ın Kitabı “Bir Zamanlar Anadolu’da” Raflarda
Nuri Bilge Ceylan‘ın Bir Zamanlar Anadolu’da kitabı Doğan Kitap tarafından yayımlandı.
Nuri Bilge Ceylan‘ın Bir Zamanlar Anadolu’da kitabı Doğan Kitap tarafından yayımlandı.
2011 yılında çektiği Bir Zamanlar Anadolu’da filmiyle Cannes Film Festivali’nde Büyük Ödülü kazanan Nuri Bilge Ceylan’ın aynı adlı kitabı Doğan Kitap tarafından yayımlandı.
Dünyanın en iyi filmleri arasında yer alan ve Türk sinemasını güçlü bir şekilde temsil eden Bir Zamanlar Anadolu’da filmi, bir doktor ile bir savcının 12 saatlik gerilimli öyküsünü beyaz perdeye aktarmıştı.
Senaryonun çekime başlanmadan önceki orijinal halini derleyen kitapta ayrıca, film hakkında yurtiçi ve yurtdışında yazılan sayısız yazılardan bir seçki, söyleşiler ve yönetmenin kurgu sırasında tuttuğu günlükleri de içeren geniş bir derleme mevcut.
Manşet
Robert McKee’nin Kitapları Yeniden Türkçe’ye Çevrildi
Senaryo hocası Robert McKee’nin kitapları yeniden Türkçe’ye çevrildi.
Senaryo hocası Robert McKee’nin kitapları yeniden Türkçe’ye çevrildi.
Dünyaca ünlü senaryo hocası Robert McKee’nin Story ve Diyalog kitapları yeniden Türkçe’ye çevrildi. Fırat Çakkalkurt editörlüğünde Story kitabı Hikâye başlığıyla çevrilirken, Aslı Yazır tarafından Türkçeleştirilen Diyalog kitabı ise bu hafta raflardaki yerini alıyor.
İstanbul Medya Akademisi Yayınları etiketiyle piyasaya çıkan Hikâye, 2011 yılında Plato Yayınları tarafından basılmıştı. Senaryo yazmanın inceliklerini bu kitapta anlatan McKee şimdiye kadar 50 binden fazla öğrenciye senaryo yazmanın inceliklerini anlattı. Birçok televizyon yazarına, film yapımcısına, senariste, edebiyatçıya, reklamcıya, metin yazarına, aktöre, prodüktöre, yönetmene ve oyun yazarına ilham kaynağı oldu. Öğrencileri şimdiye kadar 27 Oscar, 140’tan fazla Emmy ödülü kazandı. Akıl Oyunları, Yüzüklerin Efendisi, Arabalar, Cindrella Man, Da Vinci’nin Şifresi, Shrek, Karayip Korsanları, X Men, Kayıp Balık Nemo gibi kapalı gişe oynayan filmlerin, Friends, Frasier, Seinfeld gibi dünya çapında popüler televizyon dizilerinin altında onun öğrencilerinin imzası var.
-
TV7 gün önce
Haftanın En Çok İzlenen Dizileri (4-10 Nisan 2021)
-
Film4 gün önce
Taika Waititi’nin Seslendirdiği Save Ralph Büyük İlgi Topladı
-
TV4 gün önce
Seksenler Dizisine Zeynep Demirel Dahil Oldu
-
Fragmanlar4 gün önce
Hızlı ve Öfkeli 9 Filminden Yeni Fragman Yayınlandı
-
Ödüller6 gün önce
93. Oscar Sunucuları Açıklandı
-
Diziler6 gün önce
Elite Dizisinin Dördüncü Sezon Prömiyer Tarihi Belli Oldu
-
Günün Haberi5 gün önce
Martin Scorsese’nin Killers of the Flower Moon Filminin Kadrosu Genişliyor
-
Festivaller3 gün önce
4. Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali’nin İkinci Etabı Başlıyor