Keşfet > Liste 8 yıl önce

Sinefesto

20 Efsane Yönetmen ve 20 Efsane Film

stalker 1979 gif ile ilgili görsel sonucu

Feyza Yeşilyılmaz hazırladı...

Andrei Tarkovsky / Stalker (1979)

1979 yapımı Stalker bir bilim kurgu filmidir. Konusu, belirsizliklerle dolu zone adı verilen bir mekana biri profesör, biri yazar ve izsürücü olmak üzere 3 kişi gitmeye karar verir. Bölgeyi özel kılan taraf ise gidenlerin bir daha asla geri dönmediğidir. Bu üçlü tüm zorlukları aşıp bölgeye gelirler.  Kapıyı açtıklarında dünya üzerinde hiçbir yerden farkı olmayan bir yerde kendilerini bulurlar. Aslında zone bir hakikate anlam yüklemenin yeridir. Bir nesne vardır ama ona şekil veren, ruh veren bizim biçtiğimiz anlamlardır. Aslında öyle bir mekan yoktur. Mekana anlam biçimleyen bizlerizdir.

_____________

Fanny ve Alexander

Ingmar Bergman / Fanny and Alexander (1983)

Bu film, 1983 yapımı bir dram filmidir. Bergman vizörünü ailevi sorunlara çevirir. Film konu olarak; Fanny ve Alexander kardeşler gözünden hikayeyi bize anlatır. Kendi hallerinde mutlu bir hayatları var iken babalarının ölümüyle hayatları da değişen iki kardeş ve annesinin öyküsüdür. Kendi evlerinde, ev renkli tonların olduğu canlı bir atmosfer çizer. Ev kollayıcı bir sığınak yeridir. Ama annelerinin bir rahip ile evlenmesi ile yaşadıkları ev değişimi ürkütücü, tekinsiz ve geçmiş yaşantıların travmatik izleriyle dolu bir mekana dönüşür. Renkler pastel, cansızdır. Bergman kardeşlerin hayatlarının değişimi ve dönüşümünü ev ve renkler üzerinden anlatmıştır.

____________

Yol

Yılmaz Güney / Yol (1982)

Yılmaz Güney’in toplumsal gerçekçi filmlerindeki olgunluk çağı ürünü olan filmi Yol’ dur. Güney’e bu filmi, 1982 Cannes Film Festivali’nde ödül getirmiştir. İnsan hayatları çevresinde çoğu toplumsal değerlere eleştiride bulunulur. Filmde  beş cezaevi arkadaşının üzerinden farklı farklı kaybolan insani değerleri hatırlatmıştır. Güney; kan davası, töre gibi toplumda kanguren olmuş yaraları da filminin alt metninde anlatır.

___________

À bout de souffle

Jean – Luc Godard / Serseri Aşıklar (1960)

Serseri Aşıklar, 1960 yapımı bir Godard şaheseridir. Konusu ise şöyledir:  Michel Poiccard küçük çaplı hırsızlıklar yapan, genç bir adamdır. En son Marsilya’da yaptığı bir araba hırsızlığı yüzünden başı derde girmiştir. İstemediği halde bir kişinin ölümüne neden olan Michel Paris’e gelir ve daha önce birkaç kez beraber olduğu Patricia’yı bulur.  Michel ve Patricia arasında yoğun doğaçlama diyalog sahneleri görürüz. Bir yandan Michel polis tarafından aranırken eski arkadaşlarıyla buluşup Roma’ya gidecek parayı elde etmeye çabalar. Bu arada Patricia’yı da yanında götürmek ister. Patricia Michel’in cazibesine karşı koymakta güçlük çeker, duygularından emin olamaz. Sonunda Patricia ile birlikte kaçak hayatına başladıklarında kız onu polise söyler. Michel Montparnasse’da bir sokakta vurulur. Serseri Aşıkları, sinema tarihinde kült filmlerin başı olmasından kaynaklı ayrı bir yer tutar.

__________

kiraz-replik

Abbas Kiyarüstemi / Kirazın Tadı (1997)

Film intihar etmek isteyen bir adamın, kendisini gömmek için birisini ararken çıktığı yolculuğu anlatır. Bay Badii yolculuğu esnasında üç farklı kişiden intiharından sonra kendisini gömmesini rica eder. Önce Kürt bir askerden, daha sonra Afgan bir öğretmenden ve yaşlı Türk bir tahnitçiden… Aralarında sadece biri bu teklifi kabul eder. Ancak Bay Badii bu yolculuğu esnasında bu kişilerden hayat dersi niteliğinde pek çok şey öğrenecektir. Filmin en etkili sahnesinin son sahne olduğunu düşünürüm. Bay Badi mezardadır ve o sırada sürekli bir ışık yüzüne yansır. Hayatın sürekli kendini tekrarlayan ve doğan bir yapısının olduğunuda vurgular. Hayat ve ölümün iç içe olduğu bir filmdir.

______________

Psycho gif ile ilgili görsel sonucu

Alfred Hıtchock / Psycho (1960)

Film şizofreni hastası Norman Bates üzerinden anlatılıyor. Norman Bates’in karışık zihnini yalnızlığını, insanlardan yalıtılmışlığını ve en önemlisi hayata dair boşluğunu usta ressam Edward Hopper’in ‘’House by the Railroad’’ resminden esinlenerek Bates’in yaşadığı otele de sinematografik açıdan bu resimdeki otele benzetilmiştir. Ayrıca bu filmdeki Marione Crane’nin Bates tarafından öldürüldüğü ünlü banyo sahnesindeki gerilimi doruk noktada izlememizi sağlayan müzikleri olmuştur. Sinemayı tek başına bir sanat olarak görmeyip disiplinler arası farklı sanat dallarından da etkileşimin olduğu bir başka Hitchcock yapıtını da listemize ekliyoruz.

______________

400 Darbe

Francois Truffaut / 400 Darbe (1959)

‘400 Darbe’ “okulu kırmak” anlamına gelen Fransızca bir deyimdir. 1959 yapımı François Truffaut’ın filmidir. Amaçları yalnızca denize ‘ulaşmak’ olan iki çocuğun siyah-beyaz çekimlerle oluşturulan hikayesi anlatılır. Filmin arka planında verilmek istenen mesajda toplumsal yapıya ve eğitim sistemine ağır eleştirilerle doludur. Okul ve aile özgürlük alanımızı yok sayan, bizi varoluşsal kaygılara sokan bir şekilde sunulmuştur. Filmde özgür ruhlu bir çocuğun ailesi ve okulu arasında sıkışmışlığı anlatılır.

______________

Kahire'nin Mor Gülü

Woody Allen / Purple Rose Of Cairo (1985)

Film, 1985 yapımı fantastik komedi filmidir. Filmin yönetmeni Woody Allen’ın en sevdiği filmidir. Allen; “Senaryosunu en doğru aktardığını” söyler. Konu olarak yoğun bir sinema sevgisi olan kederli yaşantısından bir süreliğine de olsa uzaklaşmak için sürekli olarak sinemaya giden yoksul bir garson kadının beyaz perdedeki idolü olan aktörün boyut değiştirerek gerçek dünyaya geçişi ile birlikte onunla yaşadığı aşk anlatılmaktadır. Filmde kadının sinema üzerinden varoluş, benlik mücadeleleride anlatılır.

_______________

Krzystof Kieslowski / Dekolog Serisi(1989)

Hz. Musa'ya vahyedilen "On Emir'den " ilham alan ve bu emirleri insanoğlunun modern dönemlerdeki ahlak arayışına bir katkı olarak yorumlamamıza imkan sağlayan Dekalog, Kieslowski'nin yaptığı tek bir film olsaydı, muhtemelen O'nu sinema tarihinin en büyük en büyük yönetmenleri arasına katmaya yeterdi.

10 bölüm halinde sunulan ve her filmde, kendimizi her açıdan sorgulamamız gereken din, ahlak, aşk, adalet, idam, yalan gibi kavramlara derin bir felsefik yönle bakan ve anlatan başyapıttır...

________________

Taxi Driver Gif ile ilgili görsel sonucu

Martin Scorsese / Taxi Driver (1976)

Martin Scorsese’nin 1976 yapımı kült filmidir. Ayrıca filmde Robert De Niro’nun canlandırdığı Travis Bickle karakteriyle kültleşmiştir. Hem film, hem filmin karakteri sinema tarihi açısından çok ayrı bir yer tutar. Filmin konusu ise, karekterimiz Travis Bickle uyku sorunu yaşayan ve bunun içinde akşamları taksi şoförlüğü yapmaktadır. Travis yalnız biri. Ailesi yok, sevgilisi yok, arkadaşı yok. Kendini sosyal yaşamdan soyutlamıştır. Başta durağan yapısı var iken zihin dünyasının karmaşıklığını ve çıldırışını saçlarındaki değişim ile görüyoruz.

Acının, şiddetin ve yalnızlığın diplerde olduğu filmdir.

_____________

Tokyo Story gif ile ilgili görsel sonucu

Yasujiro Ozu / Tokyo Story (1959)

Batılılaşma yolundaki Japonya'nın taşra kentlerinden birinde yaşayan yaşlı karı-koca, uzun zamandır kendilerinden ayrı yaşamakta olan çocuklarını ziyaret etmek için başkent Tokyo'ya doğru uzun bir yolculuğa çıkarlar. Tokyo hem aile bireyleri arasındaki kanguren olmuş ilişkilere hem de karı koca için çok büyük bir hayal kırıklığına dönüşen bir mekana olur. Evlatlar anne ve babalarına karşı yalıtılmış ve duyarsız durumdadırlar. Batılılaşma, köklü aile bağlarında bir deformasyona dönüşür. Kendileri derin bir hayal kırıklığı içerisinde evlatlarının yanından ayrılmak zorunda kalırlar. Ve beklenmedik bir olayla tekrar aile bağları sarılmaya çalışılır.

_____________

Rasomon: Sarı Irkın Şehveti

Akira Kurusawa / Rashomon (1950)

Filmde kasabada yaşayan bir kadın, kocası öldürüldükten sonra tecavüze uğrar. Olayı gören bir kaç kişi vardır ve herkes farklı birşey söylemektedir. Kim doğruyu söylemekte, kim yalan söylemektedir? En son kadının mezardaki kocasınada soru sorulur. Mezardaki kocasıda apayrı bir hikaye anlatır. Filmde anlatılmak istenen aslında insanoğlunun mezarda bile yalan söylemeden ve yalancılıktan vazgeçmediğinin bir göstergesi sunulur.

______________

The Apartment gif ile ilgili görsel sonucu

Billy Wilder / The Apartment (1960)

The Apartment, 10 dalda farklı alanlarda aday gösterilip 5 dalda ödül alan bir kült filmdir. Konusu Baxter, büyük bir sigorta şirketinin 19. katında, 100 Dolar'lık haftalıkla çalışan sıradan bir işçidir. Hırslı ve yükselmek isteyen yapısı her şeyin değişimine sebep olacaktır. İş yerinin yönetim katında görev yapan dört adama, sonrasında kendisini 'yönetici' olarak önermeleri üzerinde anlaşarak, bir kaç saatliğine evini veren Baxter, ek olarak 80 Dolar olan ev kirasının sadece 60 Dolar'ını ödemektedir. Genç adamın paspasın altına bıraktığı anahtarla randevusuna göre içeri giren adamlar, en az Baxter kadar kârlıdırlar; zira kaçamak yapmak için Baxter'in evinden daha rahat, daha saklı bir mekan yoktur. Bu yer çok sırra gebe bir mekana dönüşerek çok farklı konuları ve hikayeleride içinde barındıran bir hale bürünecektir.

____________

Bir Taşra Papazının Günlüğü

Robert Bresson / Bir Taşra Papazının Güncesi (1951)

Minimalist yönetmen Robert Bresson'un en iyi filmlerindendir. Genç bir taşra papazı, iç karartan Ambricourt köyünün sakinleri tarafından düşmanlık ve güvensizlikle karşılanıyor. Papazı mizansende sıkça yalnız olarak görürüz. Burada kendi içinde sıkışmışlığı, hayatına ve inançına dair derin gelgitlerde yaşadığı mesajını verir. Filmde mekanlar hep klostrofobik olarak geçer.

______________

Vahşi Duygular

David Lynch / Wild at Heart ( 1990)

David Lynch’in 1990 yapımı Altın Palmiye ödüllü filmidir. Birbirine aşık olan iki genç Lula ve Sailor üzerinden sinema tarihinin eski filmlerine göndermeler, popüler kültür eleştirileri görüyoruz. Sailor filmde pop ikonu olan Elvis Presley  kıyafetlerini giyip onun şarkılarını söylüyor. Filmde ayrıca gerçek ile hayalin iç içe geçtiği çok sahnede görüyoruz. Sailor ve Lula ikilisi ilişkilerini tasvip etmeyen Lula'nın annelerinden kaçarken, annelerinin havada cadı kostümü ile onları takip etmesi en iyi örneklerdendir. Kısacası sinema tarihinin en ilginç ve orijinal karakterlerini barındıran bir filmdir.

_____________

İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış... Ve İlkbahar

Kim Ki Duk / İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış ve İlkbahar (2003)

Tabiatın bütün güzelliklerini bir arada toplayan bir gölün ortasına kurulmuş yüzen bir ev, yaşlı bir rahip ve yanında ona eşlik eden küçük rahip adayı… Yaşlı rahip, ufak çocuğa nasıl rahip olunacağını inanılmaz bir bilgelikle ama bir o kadar da doğal bir akış içinde öğretir. Bu şekilde geçip giden mevsimler ile büyüyen çocuğun geçirdiği evrim, son derece doğal bir ahenk içinde ilerlerken sıra artık büyümüş olan çocuğun öğrendiklerini gerçek hayata nasıl yansıtacağını görmeye gelir. Ufak yaştan beri öğretilen erdemlere rağmen asıl öğretimin hayatın kendisi tarafından yapıldığının farkında olan bilge rahip için ise bekleme ve görme zamanıdır.

________________

pianist gif ile ilgili görsel sonucu

Roman Polanski / Piyanist (2002)

Roman Polanski’nin üç Oscar kazanan filmi İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan gerçek bir dramı konu alır. Polonya’lı ünlü piyanist Wladyslaw Szpilman’ın hayatı üzerinden bir savaşta insan kalabilmenin hallerini görürüz. Nazi işgali altındaki Polonya’da yaşamanın imkansızlaştırıldığı bir dönemde, bir şekilde esir kampına gitmekten kurtulan ünlü piyanistin Varşova’nın kenar mahallelerindeki hayatta kalma mücadelesine odaklanır. Günü gelip oradan kaçma şansı bulduğundaysa başkentin harabelerine sığınacak, beklemediği bir anda gelen bir yardımla umudunu yeniden kazanacaktır.

_______________

Citizen Kane gif ile ilgili görsel sonucu

Orson Welles / Citizan Kane (1941)

Bu film, sinema tarihinde başta deep focus olmak üzere bir çok teknik kazandırmıştır. Filmin konusu, Filmde, zengin medya patronu Charles Foster Kane, Xanadu'daki görkemli malikânesinde hayata gözlerini yumar ve son nefesini verirken, başucundakilere kimsenin anlam veremediği bir sözcük fısıldar: "Rosebud". Bütün medya, Kane'in son sözünün anlamını bulmak için harekete geçer ve konuşulan her kişi, Kane'in hayatının farklı bir yönünü ortaya çıkartır. Ancak "Rosebud" gizemini korur.

______________

Baba

Francis Ford Coppola / The Godfather (1972)

Sinema tarihine çok farklı bir soluk getirmiş mafya filmidir. Filmin unutulmaz müzikleri, profesyonel oyuncu kadrosu ve efsane olmuş  film replikleriyle hafızalarda hala canlı durur. Filmin konusu, İtalya’dan Amerika’ya göç etmiş bir mafya babası ve çocuklarının hayatı üzerinden anlatılmaktadır. Dışarıdan görülen ihtişamlı hayatlarının aslında nasıl bir çöküşe uğrayacağını görürüz.

_____________

modern times gif ile ilgili görsel sonucu

Charlie Chapline / Modern Zamanlar ( 1936)

Amerikan iş hayatının insanı hastalıklı bir bireye dönüştürdüğünü izlediğimiz bir filmdir.1929 yılında tüm dünyada baş gösteren global ekonomik krizi döneminin atmosferini tüm çıplaklığıyla yansıtan Charlie Chaplin filmi, döneminin sosyal ve ekonomik konumu üzerine gerçekçi yorumlar getirir. Bir fabrikada sıkı bir mesaiyle çalışan Şarlo’nun, bu tempoya ayak uyduramaması, beraberinde türlü yanlış anlaşılmalarla akıl sağlının yerinde olmadığına karar verilip hastaneye yatırılması gibi trajideleri konu alır.

____________

Feyza Yeşilyılmaz hazırladı.

İlginizi Çekebilir